Leibniz bir yandan hukuk ve ahlak bilimlerinin sağlam bir metafizik düşünceye dayanması gerektiğini düşünürken diğer yandan bu bilimlerin pratiğe nasıl tatbik edileceğinin yollarını aramış dahası hayatı boyunca bu hukuk/ahlak pratiğini bizatihi tatbik etmeye çalışmıştır. Elinizdeki eserin anlattığı budur. Tanrı bilgeliği ile mümkün en mükemmel evreni bilmiş, sevgisi ile bu evreni yaratmayı seçmiştir. Sonuçta Tanrı'nın yarattığı; cevherlerin ancak kendilerine bidayette bahşedilmiş kuvvet sayesinde algılamakla aktif kıldığı bu mükemmel süreklilik, başka bir deyişle harmonidir. Böylelikle her cevher harmoninin bir ismidir. Tanrı adaletin ne olduğunu natık ruhlara yarattığı evrenle/harmoniyle gösterir. Natık her ruhun hem ahlaki hem hukuki olarak anılabilecek yegane ödevi sonuçta adalet; adaletin tesis ve takibi için yapılması gereken en elzem şey de en natık ruhları bu ödev bağlamında bir araya getirecek bilim derneklerini kurmaktır(ARKA KAPAKTAN)

 


İÇİNDEKİLER

 


GİRİŞ
BİRİNCİ BÖLÜM
16-17. YÜZYILLARA KISA BİR BAKIŞ
A. BİR HUKUKÇU OLARAK LEİBNİZ
B. 16-17. YÜZYILLARDA SOSYO-POLİTİK YAPI
C. 16-17. YÜZYILLARDA HUKUKİ YAPI

 


İKİNCİ BÖLÜM
LEIBNIZ'DE HUKUK BİLİMİNİN METAFİZİK ZEMİNİ
A. TANRI
B. MONADLAR
1. İfade, Birlik
2. Algı
3. Kuvvet
4. Kendiliğindenlik [Spontaneité]
C. MANTIK (RAİSON/LOGOS)
D. ÖNCEDEN TESİS EDİLMİŞ AHENK
1. Kayıtsızlık [Indifference]
2. Metafizik Zorunluluk
3. Keyfilik [Arbitraire]
E. EN İYİ
1. Tanrı Kenti
F. TEODİSE

 


ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
ANA HATLARI İLE HUKUK DÜŞÜNCESİ
A. HUKUK BİLİMİNİN YÖNTEMİ
1. Yeterli Zemin
2. Ebedi Hakikatler
3. Geometrik Yöntem
4. Yorum
5. Hobbes'un Hatası
6. Mantığın İçinde Eriyen İman
B. HUKUK BİLİMİNİN KONUSU
1. Hukukun Unsurları
2. Adalet
C. HUKUK BİLİMİNİN AMACI
SONUÇ

 


KAYNAKÇA