Yürürlükten kaldırılan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu göz önüne alındığında, doktrinin bir kısmına göre yalnızca bir hukuk kuralından kaynaklanabilen hakkın kullanımı düzenlenmiş, bir kısmına göre ise hakkın kullanımı ceza kanununda yer almamıştı. Öte yandan doktrine ve Yargıtay kararlarına bakıldığında, hakkın kullanılması hukuka aykırılık unsuru içinde ve genellikle çelişmezlik kuralı çerçevesinde, zaman zaman da kusurluluk unsuru içinde ele alınmış, fakat hakkın kullanılması söz konusu olduğunda suçun, hatta haksız fiilin bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştı. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda ise hakkın kullanılması, açıkça ve hakkın kaynağı belirtilmeden düzenlenmiş ve ceza sorumluluğunu kaldıran veya azaltan nedenler başlığı altında ele alınmıştır. Bu düzenleme ile diğer ülkelerde uzun süredir devam etmekte olan hakkın kullanılmasının hukuki niteliği ile ilgili tartışmalar ülkemize de taşınmıştır. Konunun güncel ve tartışmalı olması, ülkemizde monografik bir çalışmaya konu olmaması göz önüne alınarak çalışmanın konusu olarak hakkın kullanılması belirlenmiştir.