[Ç]alışma, iki bölümden oluşmaktadır. Çalışmanın birinci bölümünde, önce, insan hakları bağlamında bir değer olarak barışın kavramsal çerçevesi çizilmiştir. Çalışmada barışa dair kavramsal çerçeve kurulurken, Johan Galtung'un yapısal ve kültürel şiddet çözümlemesi ile "negatif barış" ve "pozitif barış" kavramlaştırması esas alınarak modern devlet ve modern devletlerden oluşan uluslararası sistemin, yapısal ve kültürel şiddetin ortaya çıkması ve yeniden üretilmesi üzerindeki rolü tartışılmıştır. Daha sonra, barışın tek başına bir disiplin, bir inceleme alanı haline gelmesini sağlayan gelişmeler değerlendirilmiş; barış hareketleri ile barış araştırmalarının, barışın bir insan hakkı olarak kabulü sürecindeki etkisi incelenmiştir. Yine birinci bölümde, barışın bir insan hakkı olarak ilanı ve çeşitli hukuki belgelerde nasıl düzenlendiği ele alınarak; barışın insan hakları ile ilişkisi ve insan hakları içindeki konumu tartışılmıştır. Çalışmada barış hakkının, bir üçüncü kuşak insan hakkı olduğu vurgulanarak, bu husustaki kimi tartışmalara değinilmiş; barış hakkının konusu, niteliği ve muhatapları belirlenmeye çalışılmıştır.
Çalışmanın ikinci bölümünde, barış hakkının hayata geçirilmesini sağlayabilecek kimi mekanizmalar tartışılmıştır. Ancak, hemen belitilmelidir ki, bu bölüm, konunun niteliğinden kaynaklanan kimi sınırlamaları zorunlu kılmıştır. Çalışma, barış hakkıyla sınırlı tutulduğu için, örneğin çatışma çözümlemeleri, çatışma sonrası toplumların yeniden yapılandırılması ile barış kültürünün oluşmasını sağlayabilecek araçların rolü gibi meseleler dışarıda bırakılmıştır. Çalışmada, barış hakkının hayata geçirilmesini sağlayabilecek mekanizmalar, "vicdani red, silahsızlanma ve Birleşmiş Milletler'in rolü" ile sınırlandırılmıştır. Bu bölümde her mekanizmanın barış hakkının gerçekleştirilmesindeki rolü ayrı ayrı tartışılmıştır.
Giriş bölümünden